Olağan şüpheliler
Tüm gün süren şiddetli yağmurla oynanıp oynanmayacağı son ana kadar belli olmayan Galatasaray- ManU maçı tarihlerine hatırlanacak bir maç daha bıraktı. Dün maçı izleyen herkes yıllar sonra “O gün berbat bir hava vardı” diye başlayacak cümlelerine ve ardından karşılıklı atılan gollerden bahsedecek.
Çoğu yorumcu tarafından favori gösterilen ama bence en kötü United’ın bile her zaman tehlikeli bir United olduğu maça çıkarken, herkesin üzerinde Bayern karşısında sergilenen etkileyici oyunun özgüveni vardı. Peki Galatasaray o oyunun bir benzerini oynayabildi mi? Hayır. Maça erken yenen iki golle başlayan sarı kırmızılılarda bu iki golün sebebini savunma üstünden veya gollerde verilen pozisyonlar üzerinden okumadan, belki de planın üzerinden değerlendirmek lazım. Yani başlangıç 11’inin ve Kaan Ayhan’ın yerinin. Galatasaray’ın başta Bayern maçı olmak üzere, bu sene kuvvetli ön alan presini yapıp sürdürmesinin en temel taşlarından biri Torreira’nın yanında Kaan’ın oynaması. Bu sayede ön alanda kurduğu baskıda kaybedilen toplar henüz rakip için pozisyona dönüşmeden merkezde geri kazanılarak, atak sürekliliği sağlıyordu. Bu da izleyen herkesi kendine hayran bırakan o görkemli oyunu ortaya çıkarıyordu. Alanya karşısında göz boyayan NDombele’ye herkes gibi Okan Hoca da güvenmesinin bedelini orta sahayı rakibine kaptırarak ödedi. Merkezdeki yardım çığlıklarına devre arasında kayıtsız kalıp değişiklik yapmamasının cezasını ise ManU üçüncü golü de atarak kesti. Bizler de oyuncuların lig maçlarındaki performanslarının Şampiyonlar Ligi için çok aldatıcı olduğu gerçeğiyle bir kez daha yüzleşmiş olduk.
Bol gollü Alanya maçında çizdikleri olumlu tablonun çok uzağında iki oyuncu Zaha ve NDombele. İlk 20 dakika geçtiğinde Zaha sadece dört kez topa dokunmuştu. İkili mücadelelerde ayakta kalamayan, rakip takibi yaparken eksik kalan, pas ağında aksayan Zaha, sanırım “Belki bir şut çeker gol olur,” düşüncesiyle 88 dakika oynadı. Diğer olağan şüpheli NDombele ise 60 dakikada kulübeye gelirken sahaya çıkan Kerem ise takımın o ana kadar ön alanda ihtiyaç duyduğu hareketliliği kazandırdı. Bunu sadece ben demiyorum, İngiliz kanalında yorumcu United efsanesi Rio Ferdinand da maç esnası yorumlarında söyledi. Kerem Galatasaray için çok önemli bir oyuncu. Ama Galatasaray da Kerem’in kariyeri için çok önemli. Biraz daha sakin kalıp biraz daha eleştirilere hoşgörülü olup, yedek kalmaktan ya da tepkilerden etkilenmemeyi başarırsa bir seviye daha atlayacak.
Önemli bir, bir puanı cebine koyan sarı kırmızılılar için maç boyu en olumlu şey rakip her gol attığında reaksiyon göstermeleri oldu. Önce Ziyech, ardından oyuna sonradan giren Kerem’in muazzam golüyle gelen beraberlik, tribünün üzerindeki ölü toprağını da sıyırıp attı. İkinci yarıda yaptığı değişikliklerle savunmadan forvete bir çok oyuncunun yeriyle oynayan Okan Buruk’un aklından geçen maçı tutmak mıydı, kazanmak mıydı, işte onun gerçek cevabı da bir tek kendisinde.