AYM Kararına Aykırı Tutuklama Tartışması TBMM’yi Salladı!
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde seçilmiş Hatay Milletvekili Can Atalay‘ın Anayasa Mahkemesi kararına aykırı bir şekilde cezaevinde tutulmasıyla başlayan siyasi kriz hala devam ediyor.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca‘nın AYM‘nin Can Atalay kararını okumasının ardından oturumu yönetmesine izin vermedi. Bu durum, Meclis çatısında büyük tartışmalara yol açtı.
SÖZCÜ TV‘de İpek Özbey‘in sunduğu Nokta Atışı programında konuşan Karaca, “Kurtulmuş bugün tek adam rejiminin kendisine çizdiği rolü uygulamıştır” şeklinde açıklamalarda bulundu.
“Biz Memur Değil, Seçilmiş Vekiliz”
“Meclis başkan yardımcısı değiliz, biz vekiliz. Biz, Kurtulmuş’un seçtiği bir memur değiliz. Yetkimizi anayasa ve iç tüzükten almaktayız. Anayasa 95. maddeye göre, mecliste grubu bulunan partiler vekillerini önerir ve vekiller de seçilir. Beni Meclis’e seçen CHP Meclis Grubudur.”
“150 Yıllık Meclis Kuralları Hiçe Sayıldı”
“Bugün Kurtulmuş şunu yaptı; İpek Hanım Numan Bey diyor ki, meclis başkanı olarak oturumu yönetme hakkım var. Hayır, 150 yıllık meclis kuralları hiçe sayıldı. Neden mi? Sayın Kurtulmuş karar okunurken yurtdışındaydı ve Bekir Bozdağ’a okuttu. Ardından eleştirilerle karşılaşınca yurda dönüşünde bir açıklama yaptı. ‘Başkanın hangi oturumları yöneteceği bellidir’ dedi. ‘Meclis başkanları 1 Ekim’de Meclisi yönetir. Bütçenin ilk ve son günü yönetir. Bunun dışındaki tüm yetkilerini başkanvekillerine devreder’ dedi. Şimdi hangi Numan Kurtulmuş gerçeği söylüyor?”
“Tek Adam Rejiminde İşleyiş İtiraf Edildi”
“Aslında Numan Kurtulmuş bugün, Erdoğan’ın kendisine çizdiği otoriter istikamet hattında hızla ilerlediğini ifade etti. Bugün Numan Kurtulmuş, egemenlerin belirlediği siyasi alanda otoriter rejimin inşasına katkıda bulunduğunu ifade etti. Bugün tam da Erdoğan’ın referandumla başlayan tek adam rejimine hizmet eden işleyişi açıkça gözler önüne serdi.”
“Partimizin Bilgisi ve Onayıyla Karar Aldım”
“Bir hukukçu olarak, tartışmalı bir kararın okunması gerektiğine ilişkin partimizin yetkili kurullarında defalarca görüş aldık. Ancak, gündem o kadar yoğun ki, anayasalara aykırı eylemlerle karşılaşmamak adına sürekli tetikte olmalıyız. O gün 23 Nisan haftasıydı. Bu sebeple, Meclis başkanlık divanındaki yazının, anayasanın amir hükmü olduğunu ve Hatay halkının iradesinin hiçbir şekilde ipotek altına alınamayacağını vurgulamak amacıyla karar aldım. Bu kararımı tek başıma almadım. İktidarın hukuksuzluklara imza attığı bir dönemde, uygun bir zemin oluştu ve tabii ki Genel Başkanımızın yetkili kurullarının bilgisi ve onayı doğrultusunda hareket ettim.”