Doç. Dr. Doğan: Grip vakalarında pik noktasına ulaştık, şu an yatay eğimdeyiz

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Doğan, grip vakalarında yaşanan artışın pik noktasına ulaştığını, artık yatay eğimde seyrettiğini söyledi.

NKÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr. Mustafa Doğan, mevcut influenza virüsünün semptomlarını ve şiddetini biraz daha uzun sürdürdüğü için vaka sayılarının yüksek olduğunu kaydetti. Doç. Dr. Doğan, “Her yıl kış aylarında grip olgularında bir artış yaşanabilmekte. Bu yıl da yine yaklaşık bir ay kadar önce başlayan ve vaka sayılarında artışla seyreden bir süreci yaşamaktayız. Bu sürecin pik noktasına ulaştık, şu an yatay eğimdeyiz, diyebiliriz. Ama var olan vaka sayıları da mevsim normallerinin biraz üzerinde olduğunu hissettirmekte. Neden üzerinde olduğunu hissediyoruz? Mevcut influenza virüsü enfeksiyonu biraz daha semptom ve şiddetini uzun sürdürebilmekte. Daha uzun süren, üç haftayı bulan öksürükler, ciltte eklem ve kas ağrıları, halsizlik, yorgunluk, kişinin normal hayatına dönmesini biraz geciktirmekte, hayat konforu ve kalitesini olumsuz etkileyebilmekte. Bu da vaka sayılarını daha yüksekmiş gibi hissedilmesine sebebiyet veriyor” dedi.

“Bağışıklık sisteminin zayıf oluşu semptomların düzeyini etkiler”

Özellikle bağışıklık sistemindeki zayıflık nedeniyle bazı kişilerde hastalığın ağır seyredebildiğini belirten Doç. Dr. Doğan, “Biraz da immüniteyle alakalı. Virüsün vücut üzerinde oluşturmuş olduğu etki, bizim verdiğimiz yanıt, hastalığın şiddetini, semptomların düzeyini etkileyebilmekte. Belki uzun süre böyle bir virüsle karşı karşıya kalmamamız, pandeminin oluşturmuş olduğu durum bu süreçte farklı etkenlerin gribe yol açması, bu yıl influenzanın biraz daha şiddetli geçirilmesine ya da kendi yaptığı bir iç mutasyon da buna sebebiyet veriyor olabilir” diye konuştu.

Doç. Dr. Doğan, KOAH, kanser ya da kalp rahatsızlığı olan kişilerde de hastalığın ağır geçtiğini ifade ederek, “Özellikle altta yatan hastalığı olan, eşlik eden, hastalığı olanların çok ağır geçebiliyor. Bunlar; KOAH, koroner arter hastalığı, inme yaşamış olan kişiler, bağışıklık sistemini baskılayan kanser veya immünolojik diğer problemleri olanlar, bağışıklık sistemini zayıflatan ilaç kullanan kişilerde grip daha ağır geçirilebilir. Daha ağır geçirilmemesi adına sezon başında bu tür riskli grupta yer alan kişilerin aşılanmasını önleriz. Bu tür kişiler bu hastalığa yakalandığında toplumdaki normal bireylerden daha ağır atlatırlar. Daha ciddi bir solunum yetmezliği geçirirler. Hatta bu kişiler influenzaya bağlı olarak diğer bakterilerin de araya girmesi ile komplike zatürre yaşayabilir. Bu durumlar da bu kişilerin de yoğun bakıma olan ihtiyacını ve yoğun bakımdaki yatış sürelerinin uzamasına neden olabilir. İlave hasta yükü, var olan yoğun bakım yatak, doluluk oranını arttırır” dedi.

“Sarı serum semptomların rahatlatılması için kullanılır”

Son günlerde yaşanan ölümlerle gündeme gelen sarı serumla ilgili de konuşan Doç. Dr. Doğan, “Bazen algı gerçeğin önünde gider. Sarı serum aslında semptomatik tedavi amacıyla kullanılan, grip hastalığında tedaviden daha ziyade bazı semptomların rahatlatılması için kullanılan bir uygulama. Bu uygulama maalesef çok popüler bir hale gelmesi, sağlık profesyonellerinin önerilerinin dışında, hastaların da bizzat bu taleple ilgili sağlık kurumlarına başvurmasına yol açtı. Sarı serum şu riskleri içeriyor; sarı serumunun içerisinde bir ağrı kesici, semptomları giderecek bir antihistaminik, çeşitli vitamin kompleksleri ve mineraller yer almakta. Özellikle bu bazı vitamin türleri veya kullanılan ağrı kesici, şiddetli anafilaksiye, alerjik reaksiyonun daha yoğun hissedildiği bir durum ve buna bağlı olarak solunum yetmezliği, kaşıntı ve kişinin hayatını kaybetmesine neden olur. Bunların dışında bu uygulama tansiyon düzeylerinde değişikliğe, ani tansiyon yükselmelerine ya da düşmelerine sebebiyet verebilir. Baş dönmesine neden olabilir, böbrek ve karaciğerde aşırı yüklenmeye sebebiyet vererek bu organların, bu süreçte olumsuz etkilenmesine neden olabilir” diye konuştu.

“Hekim önermedikçe talepte bulunulmamalı

Sarı serumun doktor tavsiyesi dışında kullanılmaması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Doğan, “Bu sarı serum uygulamasında benim kendi gözlemim; sağlık profesyonellerinin önerilerinin ötesinde yoğun bir hasta talebi var. Bu hasta talebi hastanelerde gereksiz bir yoğunluğa, sağlık profesyonellerini daha zor durumda bırakan, ısrarlı taleplere sebebiyet vermekte, kişi bu ihtiyacını sağlık kurumlarından karşılayamadığında da merdiven altı birtakım sağlık yapılarına yönelerek, buralarda uygulamaları kendilerine yaptırıyor ve sağlığını da tehlikeye atmakta. Çünkü oluşacak birtakım reaksiyonlara müdahale etme yeterliliği olmayan kurumlar, kişinin hayatını daha fazla tehlikeye atmakta. Bu nedenle hekim önermediği müddetçe ilave talepte bulunulmamasını tavsiye ederim” dedi. (DHA)

Related Posts

Vantilatörlerde büyük tehlike: Bilim insanları açıkladı

Sıcak havalarda serinlemek için en çok tercih edilen yöntemlerden biri olan vantilatör, yanlış koşullarda kullanıldığında ciddi sağlık riskleri doğurabiliyor. Sidney Üniversitesi’nde yapılan yeni bir araştırma, özellikle susuz kalındığında vantilatör kullanımının kalp üzerinde tehlikeli bir baskı oluşturabileceğini ortaya koydu.

Ankara Tabip Odası: Şehir hastaneleri 2025’in ilk yedi ayında 70,7 milyar TL harcama yaptı!

Ankara Tabip Odası: Şehir hastaneleri 2025’in ilk yedi ayında 70,7 milyar TL harcama yaptı!

Uzmanı açıkladı: O belirtiler ‘uyuz’ habercisi olabilir

Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Leyla Baykal Selçuk, uyuzun en belirgin özelliğinin geceleri vücut sıcaklığındaki artış ve yoğun kaşıntı olduğunu bildirdi.

MHRS randevu önceliğinden 1 yılda 150 bin şehit ve gazi yakını yararlandı

Sağlık Bakanlığı, şehit yakınları, gaziler ve gazi yakınlarının sağlık hizmetlerine erişimini kolaylaştırmak amacıyla başlatılan uygulama kapsamında son bir yılda Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden 150 bin kişinin randevu hizmetinden faydalandığını bildirdi.

Uzmanı açıkladı: Yaz aylarında akut gastroenterit vakaları artıyor

Uzmanı açıkladı: Yaz aylarında akut gastroenterit vakaları artıyor

TTB’den kenevir kullanımıyla ilgili uyarı: Halk sağlığını tehdit ettiği belirtildi

Türk Tabipleri Birliği (TTB), TBMM’de görüşülen “Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” kapsamında gündeme gelen kenevir maddesiyle ilgili açıklama yaptı. TTB, kenevirin tıbbi kullanım dışındaki alanlarda serbestleştirilmesinin halk sağlığı açısından risk taşıdığı uyarısında bulunarak, düzenlemenin tekliften çıkarılması gerektiğini belirtti.