Uzmanı açıkladı: O belirtiler ‘uyuz’ habercisi olabilir

Selçuk, yaptığı yazılı açıklamada, bulaşıcı bir deri hastalığı olan uyuzun kaşıntı ve cilt lezyonlarıyla insanların hayat kalitesini düşürdüğünü belirtti.

Uyuzun deri teması sonucu bulaştığını vurgulayan Selçuk, “Tokalaşmak gibi kısa temaslarla genellikle bulaşmaz ancak aynı yatağı paylaşmak, yakın temaslı sosyal ilişkiler veya birlikte yaşama ortamı bulaşma riskini artırır. Ortak kullanılan çarşaf, havlu, kıyafet gibi eşyalar da bulaş kaynağı olabilir.” ifadelerini kullandı.

Selçuk, uyuzun en belirgin özelliğinin geceleri vücut sıcaklığındaki artış ve yoğun kaşıntı olduğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu:

“Lezyonlar sıklıkla el parmak araları, el bilekleri, kol içleri, göbek çevresi, kalçalar ve erkeklerde genital bölgede görülür. Deride kızarıklık, ince tünel izleri, küçük su dolu kabarcıkları ve kaşıntıya bağlı yara izleri olabilir. Bebeklerde ve yaşlılarda hastalık, farklı ve daha yaygın seyredebilir, tüm vücut tutulumu görülebilir.”

Uyuzun kalabalık ortamlarda bulunan toplumun her kesiminde görülebileceğinin altını çizen Selçuk, düşük sosyoekonomik koşullarda yaşayanların, bağışıklık sistemi zayıf olanların, uzun süre hastayla yakın temasta bulunan sağlık çalışanlarının daha yüksek risk altında olduğunu aktardı.

Doğru ilaç, uygulama ve eş zamanlı çevresel önlemler sayesinde tedavide başarı sağlanabileceğini belirten Selçuk, uyuz hastalığında gündeme gelen alternatif tedaviler konusunda dikkatli olunması ve ilaçların dermatoloji uzmanı gözetiminde kullanılması gerektiğini anlattı.

Doç. Dr. Selçuk, uyuzun bireysel değil, toplumsal bir enfeksiyon olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Tedavide en sık karşılaşılan başarısızlık nedeni, aynı evde yaşayan bireylerin bir veya birkaçının sessiz taşıyıcı olmasıdır. Şikayeti olmayan aile bireyleri bile paraziti taşıyabilir. Bu nedenle aynı evde yaşayan herkesin eş zamanlı olarak tedavi edilmesi esastır. Aksi halde hastalık bir kısır döngü şeklinde devam eder. Tedavi sonrası temizlik önemlidir. Tedaviyle birlikte ev temizliği eş zamanlı yapılmalıdır. Aksi halde yeniden enfeksiyon görülebilir. Uyuz enfeksiyonu tedavi edilebilir bir hastalıktır ancak bu tedavi doğru tanı, doğru ilaç, eş zamanlı aile tedavisi ve çevresel hijyen önlemleriyle mümkündür. Şüpheleniyorsanız bir dermatoloji uzmanı mutlaka görmelidir. Bu, hem kendiniz hem çevreniz için en doğru adım olacaktır.”

Related Posts

MHRS randevu önceliğinden 1 yılda 150 bin şehit ve gazi yakını yararlandı

Sağlık Bakanlığı, şehit yakınları, gaziler ve gazi yakınlarının sağlık hizmetlerine erişimini kolaylaştırmak amacıyla başlatılan uygulama kapsamında son bir yılda Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden 150 bin kişinin randevu hizmetinden faydalandığını bildirdi.

Uzmanı açıkladı: Yaz aylarında akut gastroenterit vakaları artıyor

Uzmanı açıkladı: Yaz aylarında akut gastroenterit vakaları artıyor

TTB’den kenevir kullanımıyla ilgili uyarı: Halk sağlığını tehdit ettiği belirtildi

Türk Tabipleri Birliği (TTB), TBMM’de görüşülen “Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” kapsamında gündeme gelen kenevir maddesiyle ilgili açıklama yaptı. TTB, kenevirin tıbbi kullanım dışındaki alanlarda serbestleştirilmesinin halk sağlığı açısından risk taşıdığı uyarısında bulunarak, düzenlemenin tekliften çıkarılması gerektiğini belirtti.

Doğru bakım yapılmayan dolgulu dişler tekrar çürüyor

Bayındır Beşiktaş Diş Kliniği Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı Dt. Hale Akduman, kötü ağız hijyeni, düzenli diş kontrollerinin aksatılması ve şekerli ya da asitli gıdaların aşırı tüketimi gibi faktörlerin dolgu yapılan dişlerin zamanla tekrar çürümesine sebep olduğunu belirtti.

Çocuk cerrahisi kontenjanlarının büyük kısmı boş kalmıştı: Çocuk sayısının fazla olduğu illerde sayımız yetersiz

TUS sonuçlarına göre çocuk cerrahisi kontenjanlarının büyük kısmının boş kalmasına ilişkin konuşan Türkiye Çocuk Cerrahisi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Çiğdem Ulukaya Durakbaşa, “Büyük illerde yeterinden fazla sayıda çocuk cerrahı çalışmaktayken, göreceli çocuk sayısının fazla olduğu illerdeki sayımız son derece yetersizdir” ifadelerini kullandı.

Kalp Damar Hastalıkları O Yaştan Sonra Daha Riskli

Kalp damar hastalıkları 65 yaşından sonra daha riskli hale geliyor. Uzmanlar erken müdahalenin önemine vurgu yapıyor.